ANTİK MISIR’DA TEK İLAHLI BİR DİN
FİRAVUN AKHEMATON ve KRALİÇE NEFERTİTİ
18. hanedana
mensup Firavun III. Amenhotep oğlu Firavun Akheneton; en basit tabiat
hadiselerinin idaresi için dahi bir düzine ortak ve yardımcıya ihtiyaç duyan
baş ilah Ra ve onun avanelerinden meydana gelen, bir din olmaktan çok anonim
şirketi andıran bu sistemden sıtkı sıyrılınca “ben bu sistemi bozarım” diyerek
çekti restini. Kafaya koyduğu yeni dini tesis edebilmek için yanına karısı
Nefertiti’yi de alarak başkent Teb’i ve
Luksor mabedini terk edip yeni bir başkent kurmak maksadıyla Amarna’ya gitti.
Tarih bu Firavun soyunu niye müteahhit değil de kral olarak anar; anlamak zor.
Sırf necis cesetleri rahat etsin, bir yandan da namları yürüsün diye kasaba
büyüklüğünde mezarlar inşa ettirdikleri yetmiyormuş gibi, bir de akıllarına
öyle esti diye kalkıp sıfırdan başkent yaptırıyor herifçioğlu. Ulan başkent
dediğin prefabrik nöbetçi kulübesi mi? “Nerden geliyor bu değirmenin suyu” diye
sorulacak olursa: Nil’den tabii. Altın zibil. Gerçi altın ağaçtan toplansa
böyle saçılıp savrulmaz. Baba parası mı yiyolar, nedir?
YENİ DİN KURDUM, İMAN EDİN
Ulan bunun nesi
yeni? Sen Ra’yı, Maat’ı, Seth’i, İsis’i aforoz ettin de ne oldu? Şefleri,
müdürleri işten attı, şirketin başına Aton isimli yeni bir CEO geldi. Dostlar
alışverişte görsün.
Yeni
bir başkent, yeni bir tapınak, bize yeni bir din lazım mottosuyla yola çıkan
Akheneton, mevcuttaki tapınaklardan da eski ilahların isimlerini teker teker
sildirdi. İşte devrim.
ENSEST Mİ? MÜHİM OLAN DEVLETİN BEKAASI
Mısır’ın yeni peygamberi, tebaaya iman etmesi için yeni
bir din verdi lakin, kraliçe Nefertiti Akheneton’a bir erkek bebe veremedi.
Anca kız. Tam altı tane. Ee, Akheneton’dan sonra kim sürdürecek dini ve
krallığı? Hmm. Çarelerin yalnızca demokrasilerde tükenmediği fikri doğru değil.
Bacısını nikahına aldı gavat. İşe bak ki, helalinden yürümeyen soy, bacısından
filiz verdi. Zaten sülalede kan bozuk. Böyle acayip işlere şaşılmaz.
Tutankhamon
denen veled-i zina, bu iğrenç beraberliğin mahsulü olarak peyda oldu. İşler
böyle yürüyüp giderken, kraliçe Nefertiti de kendi payına düşen midesizliği
icra etmek için çıktı sahneye. Kocası nalları parlattıktan sonra tahtta söz
sahibi olabilmek için yapması gerekenin ne olduğu bilen biri olarak tuttu öz
kızı Ankhesunamon’u, babası kendi kocası, anası da görümcesi olan Tutankhamon’la
evlendirdi. Varan iki. Al sana bi ensest daha.
GENLER GEMLERİ ELE ALIYOR
Tutankhamon
denen sabi, alet olduğu taht oyunlarından habersiz, evliliğini devam ettirirken
baba bir ana ayrı kardeşinden iki kızan sahabı oldu. Ama kızanlar daha “baba”
diyemeden öldüler. Yani ki genlerin midesi gidişatı kaldırmadı. Zati Tutankhamon
da aynı kanın mahsulü olduğundan 19 yaşında piramidi boyladı. Olm, siz kardeş
katli bahsini çok yanlış anlamışsınız. Bereket versin pis kanınız devamkâr
olmadı.
PERDE KAPANIYOR
Karnak
Mabedi’nin Papa’dan daha kudretli Amon Rahipleri’ni kapıya bacaya koymayan
Akheneton, 15 yıllık hükümranlığından sonra yerine geçen oğlu Tutankhamon’un
gadrine uğradı. Meğer kendi oğlu bile babasının dinine iman etmiyesiymiş. Evvelce
Tutankhaton olan ismini daha sonra Tutankh-Amon olarak değiştiren bu mirasyedi
velet, babasından sonra eski paganist düzene geri döndü. Amon Rahipleri’ne
iade-i itibar eyledi. Tutankhamon da daha 19’undayken keten bezlere sarılınca
Amon Rahipler’i, velinimetleri bildikleri bu bacaksıza bi cenaze merasimi
tertip ettiler ki, vay babam, dillere destan.(Zaten Antik Mısır dönemine ait
arkeolojik keşiflerde bulunan en büyük hazine bu kansızın mezarında çıktı.
Howard Carter mezarı 13 senede zor bela boşalttı.) Tabii Akheneton da
piramidinde ters döndü. Herifin binbir zahmetle ihdas ettiği dini tarumar
ettiler. Mabedlerden adını kazıdılar. Öyle ki, ölümünden 3000 yıl sonra Tutankhamon’un
Howard Carter tarafından keşfedilen mezarında Akheneton’a ait ne var ne yoksa
silinmiş olduğu görüldü. Ee, ne bekliyodun ya Akheneton? Tahtı aha böyle kanı
bozuk, sütü çiğ picin birine teslim edersen olacağı budur.